Bazen alıp başımı gitmek istiyorsam; bunu yalnız başıma gerçekleştirmek ve sorumluluklarımdan kaçmak için değil; dünyanın ne kadar kocaman olduğunu unutamamamdandır.
Eğer bu kadar çok roman okumaya düşkünsem bu boş zamanlarımı dolduracak bir hobi bulduğumdan değil; tek bir hayat ile yetinemeyip, yaşayamayacağım ancak mümkün olan birçok değişik hayat olasılığını geçici bir şekilde yaşama sevdasındandır.
Büyüyüp hatta iki çocuk annesi olup hala aklım bu kadar uçucu şeylerle ilgileniyorsa bu zevzekliğimden değil yitirmemeye çabaladığım çocukluğumdandır.
Bir yere doğuyoruz, bir hayatı yaşıyoruz ama o kadar çok başka ihtimal var ki ya da alternatif. Düşündükçe ailemi, tasımı ve tarağımı toplayıp amansız bir serüvene atılasım geliyor.
Ve eğer bu yazı bu kadar kısa sürüyorsa bu yazacak bir şeyim olmayışından değil Miray Hanımın bitmek bilmeyen ağlama krizleri yüzündendir.
Miray’da kim derseniz?
Bir gün vaktim olursa söz anlatacağım:)
Sevgiler
İdil